La seconda parte tirata a sorte toccò a Simeone, alla tribù dei figliuoli di Simeone secondo le loro famiglie. La loro eredità era in mezzo all’eredità de’ figliuoli di Giuda.
İkinci kura Şimon’a, boy sayısına göre Şimonoğulları oymağına düştü. Onların payı Yahudaoğulları’na düşen payın sınırları içinde kalıyordu.
e tutti i villaggi che stavano attorno a queste città, fino a Baalath-Beer, che è la Rama del sud. Tale fu l’eredità della tribù de’ figliuoli di Simeone, secondo le loro famiglie.
Baalat-Beer, yani Negev’deki Rama’ya kadar uzanan bu kentlerin çevresindeki bütün köyler de Şimonoğulları’na aitti. Boy sayısına göre Şimonoğulları oymağının payı buydu.
L’eredità dei figliuoli di Simeone fu tolta dalla parte de’ figliuoli di Giuda, perché la parte de’ figliuoli di Giuda era troppo grande per loro; ond’è che i figliuoli di Simeone ebbero la loro eredità in mezzo all’eredità di quelli.
Şimonoğulları’na verilen pay Yahudaoğulları’nın payından alınmıştı. Çünkü Yahudaoğulları’nın payı ihtiyaçlarından fazlaydı. Böylece Şimonoğulları’nın payı Yahuda oymağının sınırları içinde kalıyordu.
Poi girava dal lato del sol levante verso Beth-Dagon, giungeva a Zabulon e alla valle di Iftah-El al nord di Beth-Emek e di Neiel, e si prolungava verso Cabul a sinistra,
Buradan doğuya, Beytdagon’a dönüyor, Zevulun sınırı ve Yiftahel Vadisi boyunca uzanarak kuzeyde Beytemek ve Neiel’e ulaşıyordu. Kavul’un kuzeyinden,
Poi il confine girava a occidente verso Aznoth-Tabor, di là continuava verso Hukkok; giungeva a Zabulon dal lato di mezzogiorno, a Ascer dal lato d’occidente, e a Giuda del Giordano dal lato di levante.
Sınır buradan batıya yöneliyor, Aznot-Tavor’dan geçerek Hukok’a erişiyordu. Güneyde Zevulun toprakları, batıda Aşer toprakları, doğuda ise Şeria Irmağı vardı.
Or il territorio de’ figliuoli di Dan s’estese più lungi, poiché i figliuoli di Dan salirono a combattere contro Lescem; la presero e la misero a fil di spada; ne presero possesso, vi si stabilirono, e la chiamaron Lescem Dan, dal nome di Dan loro padre.
[] Topraklarını yitiren Danoğulları gidip Leşem’e saldırdılar. Kenti alıp halkını kılıçtan geçirdikten sonra tümüyle işgal ederek oraya yerleştiler. Ataları Dan’ın anısına buraya Dan adını verdiler.
Or quando i figliuoli d’Israele ebbero finito di distribuirsi l’eredità del paese secondo i suoi confini, dettero a Giosuè, figliuolo di Nun, una eredità in mezzo a loro.
İsrailliler bölgelere göre toprakları bölüştürme işini bitirdikten sonra, kendi topraklarından Nun oğlu Yeşu’ya pay verdiler.
Secondo l’ordine dell’Eterno, gli diedero la città ch’egli chiese: Timnath-Serah, nella contrada montuosa di Efraim. Egli costruì la città e vi stabilì la sua dimora.
RAB’bin buyruğu uyarınca, ona istediği kenti, Efrayim’in dağlık bölgesindeki Timnat-Serah’ı verdiler. Yeşu kenti onarıp oraya yerleşti.
Tali sono le eredità che il sacerdote Eleazar, Giosuè figliuolo di Nun e i capi famiglia delle tribù de’ figliuoli d’Israele distribuirono a sorte a Sciloh, davanti all’Eterno, all’ingresso della tenda di convegno. Così compirono la spartizione del paese.
Kâhin Elazar, Nun oğlu Yeşu ve İsrail oymaklarının boy başları tarafından Şilo’da RAB’bin önünde, Buluşma Çadırı’nın kapısında kura ile pay olarak bölüştürülen topraklar bunlardı. Böylece ülkeyi bölüştürme işini tamamladılar.