Îl văd, dar nu acum, Îl privesc, dar nu de aproape. O stea răsare din Iacov, Un toiag de cîrmuire se ridică din Israel. El străpunge laturile Moabului, Şi prăpădeşte pe toţi copiii lui Set.
‘Onu görüyorum, ama şimdilik değil,
Ona bakıyorum, ama yakından değil.
Yakup soyundan bir yıldız çıkacak,
İsrail’den bir önder yükselecek.
Moavlılar’ın alınlarını,
Şetoğulları’nın başlarını ezecek.