Sözümü dinlemek istemeyen, yüreklerinin inadı uyarınca davranan, başka ilahları izleyip onlara kulluk eden, tapan bu kötü halk, bu işe yaramaz kuşak gibi olacak.
Kuşak insanın beline nasıl yapışırsa, ben de İsrail ve Yahuda halklarını kendime öyle yapıştırdım’ diyor RAB, ‘Öyle ki, bana ün, övgü, onur getirecek bir halk olsunlar. Ama dinlemediler.’ ”
onlara de ki, ‘Bu ülkede yaşayan herkesi –Davut’un tahtında oturan kralları, kâhinleri, peygamberleri, Yeruşalim’de yaşayanların tümünü– sarhoş olana dek şarapla dolduracağım’ diyor RAB.
Karanlık basmadan,
Kararan dağlarda
Ayaklarınız tökezlemeden
Tanrınız RAB’bi onurlandırın.
Siz ışık beklerken,
RAB onu kopkoyu, zifiri karanlığa çevirecek.
Ama bu uyarıyı dinlemezseniz,
Gururunuz yüzünden ağlayacağım gizlice,
Gözlerim acı acı gözyaşı dökecek,
Gözyaşlarım sel gibi akacak.
Çünkü RAB’bin sürüsü sürgüne gönderilecek.
Sana dost olması için yetiştirdiğin kişileri
RAB başına yönetici atayınca ne diyeceksin?
Doğuran kadının çektiği sancı gibi
Seni de ağrı tutmayacak mı?
Kırdaki tepeler üzerinde
Yaptığın iğrençlikleri –zinalarını,
Çapkın çapkın kişneyişini, yüzsüz fahişeliklerini– gördüm.
Vay başına geleceklere, ey Yeruşalim!
Ne zamana dek böyle kirli kalacaksın?”