James 4

Varav uppkomma strider, och varav tvister bland eder? Månne icke av de lustar som föra krig i eder lemmar?Rom. 7:23. 1 Petr. 2:11.

Aranızdaki kavgaların, çekişmelerin kaynağı nedir? Bedeninizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi?

I ären fulla av begärelser, men haven dock intet; I dräpen och hysen avund, men kunnen dock intet vinna; och så tvisten och striden I. I haven intet, därför att I icke bedjen.Ps. 66:18.

Bir şey arzu ediyor, elde edemeyince adam öldürüyorsunuz. Kıskanıyorsunuz, isteğinize erişemeyince çekişip kavga ediyorsunuz. Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı’dan dilemiyorsunuz.

Dock, I bedjen, men I fån intet, ty I bedjen illa, nämligen för att kunna i edra lustar förslösa vad I fån.Job 27:8 f. 35:12 f. Ords. 1:28 f. Jes. 1:15. Joh. 15:7.1 Joh. 5:14.

Dilediğiniz zaman da dileğinize kavuşamıyorsunuz. Çünkü kötü amaçla, tutkularınız uğruna kullanmak için diliyorsunuz.

I trolösa avfällingar, veten I då icke att världens vänskap är Guds ovänskap? Den som vill vara världens vän, han bliver alltså Guds ovän.Matt. 6:24. Joh. 15:19. 17:14. 2 Kor. 11:2. 1 Joh. 2:15.

Ey vefasızlar, dünyayla dostluğun Tanrı’ya düşmanlık olduğunu bilmiyor musunuz? Dünyayla dost olmak isteyen, kendini Tanrı’ya düşman eder.

Eller menen I att detta är ett tomt ord i skriften: »Med svartsjuk kärlek trängtar den Ande som han har låtit taga sin boning i oss»?2 Mos. 34:14.

Sizce Kutsal Yazı boş yere mi şöyle diyor: “Tanrı içimize koyduğu ruhu kıskançlık derecesinde özler.”

Men så mycket större är den nåd han giver; därför heter det: »Gud står emot de högmodiga, men de ödmjuka giver han nåd.»Job 22:29. Ords. 3:34. 29:23. Syr. 3:18. 1 Petr. 5:5 f.

[] Yine de bize daha çok lütfeder. Bu nedenle Yazı şöyle diyor: “Tanrı kibirlilere karşıdır, Ama alçakgönüllülere lütfeder.”

Så varen nu Gud underdåniga, men stån emot djävulen, så skall han fly bort ifrån eder.Ef. 4:27. 6:11 f. 1 Petr. 5:8 f. 1 Joh. 5:18.

Bunun için Tanrı’ya bağımlı olun. İblis’e karşı direnin, sizden kaçacaktır.

Nalkens Gud, så skall han nalkas eder. Renen edra händer, I syndare, och gören edra hjärtan rena, I människor med delad håg.Jes. 1:18 f. Sak. 1:3.

Tanrı’ya yaklaşın, O da size yaklaşacaktır. Ey günahkârlar, ellerinizi günahtan temizleyin. Ey kararsızlar, yüreklerinizi paklayın.

Kännen edert elände och sörjen och gråten. Edert löje vände sig i sorg och eder glädje i bedrövelse.Luk. 6:25.

Kederlenin, yas tutup ağlayın. Gülüşünüz yasa, sevinciniz üzüntüye dönüşsün.

Ödmjuken eder inför Herren, så skall han upphöja eder.Luk. 14:11.

Rab’bin önünde kendinizi alçaltın, sizi yüceltecektir.

Förtalen icke varandra, mina bröder. Den som förtalar en broder eller dömer sin broder, han förtalar lagen och dömer lagen. Men dömer du lagen, så är du icke en lagens görare, utan dess domare.3 Mos. 19:16. Ps. 15:3. Matt. 7:1. Rom. 2:1. 14:4. 1 Kor. 4:5. 1 Petr. 2:1.

Kardeşlerim, birbirinizi yermeyin. Kardeşini yeren ya da yargılayan kişi, Yasa’yı yermiş ve yargılamış olur. Yasa’yı yargılarsan, Yasa’nın uygulayıcısı değil, yargılayıcısı olursun.

En är lagstiftaren och domaren, han som kan frälsa och kan förgöra. Vem är då du som dömer din nästa?

Oysa tek Yasa koyucu, tek Yargıç vardır; kurtarmaya da mahvetmeye de gücü yeten O’dur. Ya komşusunu yargılayan sen, kim oluyorsun?

Hören nu, I som sägen: »I dag eller i morgon vilja vi begiva oss till den och den staden, och där vilja vi uppehålla oss ett år och driva handel och skaffa oss vinning» --Ords. 27:1. Luk. 12:16 f.

[] Dinleyin şimdi, “Bugün ya da yarın filan kente gideceğiz, orada bir yıl kalıp ticaret yapacak, para kazanacağız” diyen sizler, yarın ne olacağını bilmiyorsunuz. Yaşamınız nedir ki? Kısa süre görünen, sonra yitip giden buğu gibisiniz.

I veten ju icke vad som kan ske i morgon. Ty vad är edert liv? En rök ären I, som synes en liten stund, men sedan försvinner.Ps. 39:6 f. Jes. 40:6.

[] Dinleyin şimdi, “Bugün ya da yarın filan kente gideceğiz, orada bir yıl kalıp ticaret yapacak, para kazanacağız” diyen sizler, yarın ne olacağını bilmiyorsunuz. Yaşamınız nedir ki? Kısa süre görünen, sonra yitip giden buğu gibisiniz.

I borden fastmera säga: »Om Herren vill, och vi får leva, skola vi göra det, eller det.»Apg. 18:21.

Bunun yerine, “Rab dilerse yaşayacak, şunu şunu yapacağız” demelisiniz.

Men nu talen I stora ord i eder förmätenhet. All sådan stortalighet är ond.1 Kor. 5:6.

Ne var ki, şimdi küstahlıklarınızla övünüyorsunuz. Bu tür övünmelerin hepsi kötüdür.

Alltså, den som förstår att göra vad gott är, men icke gör det, för honom bliver detta till synd.Luk. 12:47. Rom. 14:23.

Bu nedenle, yapılması gereken iyi şeyi bilip de yapmayan, günah işlemiş olur.