Jude 1

Na Hura, he pononga na Ihu Karaiti, he teina no Hemi, ki te hunga kua oti te whakatapu e te Atua Matua, he mea tiaki i roto i a Ihu Karaiti, he hunga karanga:
[] İsa Mesih’in kulu, Yakup’un kardeşi ben Yahuda’dan, Baba Tanrı tarafından sevilip İsa Mesih için korunmuş olan çağrılmışlara selam!
Kia whakanuia ki a koutou te mahi tohu, te rangimarie me te aroha.
Merhamet, esenlik ve sevgi artan ölçüde sizin olsun.
E nga hoa aroha, i ahau e takare tonu ana ki te tuhituhi ki a koutou mo to tatou whakaoranga tahi, i mea ahau me tuhituhi ki a koutou, me whakahauhau kia kaha te tohe ki te whakapono kua oti nei te tuku mai ki te hunga tapu.
Sevgili kardeşlerim, size ortak kurtuluşumuzla ilgili yazmaya çok gayret ettim. Bu arada sizi kutsallara ilk ve son kez emanet edilen iman uğrunda mücadeleye özendirmek için yazma gereğini duydum.
Kua tomo puku mai hoki etahi tangata, ko era ano i tuhituhia i mua mo tenei whakataunga he, he hunga karakiakore, e whakaputa ke ana ratou i te aroha noa o to tatou Atua hei mea mo nga hiahia taikaha, a whakakahore ana ratou ki to tatou Ariki, ki a Ihu Karaiti, ko ia anake to tatou Ariki.
Çünkü Tanrımız’ın lütfunu sefahate araç eden, tek Efendimiz ve Rabbimiz İsa Mesih’i yadsıyan bazı tanrısızlar gizlice aranıza sızdılar. Onların yargılanacakları çoktan beri yazılmıştır.
Na, e mea ana ahau kia whakamaharatia koutou, kua matau noa ake ano ia koutou ki tenei, i whakaorangia mai e te Ariki te iwi i te whenua o Ihipa, muri iho whakangaromia ana e ia te hunga kihai nei i whakapono.
[] Bütün bunları bildiğiniz halde, size anımsatmak isterim ki, ilk ve son kez halkı Mısır’dan kurtaran Rab iman etmeyenleri daha sonra yok etti.
Na, ko nga anahera, kihai nei i mau ki to ratou ake rohe, heoi whakarerea ana to ratou nohoanga ake, kua waiho e ia i raro i te pouri, mau tonu te here ki nga mekameka, mo te whakawa o te ra nui.
Yetkilerinin sınırı içinde kalmayıp kendilerine ayrılan yeri terk etmiş olan melekleri, büyük yargı günü için çözülmez bağlarla bağlayarak karanlığa hapsetti.
Ka rite ki Horoma, ki Komora, ki nga pa hoki i tata ki reira, i pera me enei, te moepuku, te whai i nga kikokiko ke; kua waiho ratou hei tohu, pangia ana ratou e te whiu, ara e te ahi ka tonu.
[] Sodom, Gomora ve çevrelerindeki kentler de benzer biçimde kendilerini fuhuş ve sapıklığa teslim ettiler. Sonsuza dek ateşte yanma cezasını çeken bu kentler ders alınacak birer örnektir.
Ko ta tenei hunga moemoea ano hoki tena; e whakapoke ana i te kikokiko, e whakahawea ana ki te kawanatanga, e korero kino ana ki nga rangatira.
Aranıza sızan bu kişiler de onlar gibi gördükleri düşlere dayanarak öz bedenlerini kirletiyor, Rab’bin yetkisini hiçe sayıyor, yüce varlıklara sövüyorlar.
Ko Mikaera ia, ko te tino anahera, i ta raua ngangautanga ko te rewera, i a ia e tohe ana ki te tinana o Mohi, kihai i tae tona aro ki te kupu kanga i te whakawakanga; i mea kau ia, Ma te Ariki koe e riri.
[] [] Oysa Başmelek Mikail bile Musa’nın cesedi konusunda İblis’le çekişip tartışırken, söverek onu yargılamaya kalkışmadı. Ancak, “Seni Rab azarlasın” dedi.
Ko enei ia, e korerotia kinotia ana e ratou nga mea kahore nei ratou i matau; na, ko nga mea e matauria noatia ake nei e ratou pera i nga kararehe whakaarokore, he iho ratou i aua mea.
Ama bu kişiler anlamadıkları her şeye sövüyorlar. Öte yandan, akıldan yoksun hayvanlar gibi içgüdüleriyle anladıkları ne varsa, onları yıkıma götürüyor.
Aue te mate mo ratou! kua haere nei hoki ratou i te ara o Kaina, kua torere rawa hoki ki te he, ara ki to Paraama utu, na ko to Koraha totohe hei whakangaromanga mo ratou.
[] Vay onların haline! Çünkü Kayin’in yolundan gittiler. Kazanç için kendilerini Balam’ınkine benzer bir yanılgıya kaptırdılar. Korah’ınkine benzer bir isyanda mahvoldular.
He toka moana ratou i roto i a koutou hakari aroha, i a ratou e hakari tahi ana me koutou, he hepara e whangai ana i a ratou ano, kahore hoki e mataku; he kapua waikore e akina ana e nga hau; he rakau kua ngahoro nei nga rau, he mea huakore, ka rua nei nga matenga, he mea kua unuhia ake i nga pakiaka;
Sevgi şölenlerinizde sizinle birlikte pervasızca yiyip içen bu kişiler birer kara lekedir. Yalnız kendilerini besleyen çobanlardır. Rüzgarın sürüklediği yağmursuz bulutlara, iki kez ölmüş, kökünden sökülmüş, sonbaharın meyvesiz ağaçlarına benzerler.
He ngaru pua no te moana, e whakatutu ana i te huka o to ratou whakama; he whetu atiutiu noa, pouri kerekere te wahi kua rite mo ratou mo ake tonu atu.
Köpüğünü savuran denizin azgın dalgaları gibi ayıplarını çevreye savururlar. Serseri yıldızlar gibidirler. Onları sonsuza dek sürecek koyu karanlık bekliyor.
I poropititia ano hoki enei e Enoka, e te tuawhitu i muri i a Arama, i a ia i mea, Na, kei te haere mai te Ariki me nga mano tini o tana hunga tapu,
[] Adem’den sonraki altıncı kuşaktan olan Hanok, bu adamlara ilişkin şu peygamberlikte bulundu: “İşte Rab herkesi yargılamak üzere on binlerce kutsalıyla geliyor. Tanrı yoluna aykırı, tanrısızca yapılan bütün işlerden ve tanrısız günahkârların kendisine karşı söylediği bütün ağır sözlerden ötürü Rab, bütün insanlara suçluluklarını gösterecektir.”
Kia whakaritea he whakawa mo nga tangata katoa, kia riria hoki te hunga karakiakore o ratou mo a ratou mahi takahi i te karakia katoa, i he ai ratou ki te karakia, mo nga kupu pakeke katoa i korerotia e te hunga hara, e te hunga karakiakore, mon a.
[] Adem’den sonraki altıncı kuşaktan olan Hanok, bu adamlara ilişkin şu peygamberlikte bulundu: “İşte Rab herkesi yargılamak üzere on binlerce kutsalıyla geliyor. Tanrı yoluna aykırı, tanrısızca yapılan bütün işlerden ve tanrısız günahkârların kendisine karşı söylediği bütün ağır sözlerden ötürü Rab, bütün insanlara suçluluklarını gösterecektir.”
He hunga amuamu ratou, he kowhetewhete, e haere ana i runga i o ratou hiahia ake, tetere rawa ano hoki nga kupu e korero nei o ratou mangai, he hunga whakapai kanohi ratou, he mea kia riro ai he mea ma ratou.
Bunlar hep yakınıp söylenir, kendi tutkularının peşinden giderler. Ağızlarından kurumlu sözler çıkar, kendi çıkarları için başkalarını pohpohlarlar.
E nga hoa aroha, kia mahara koutou ki nga kupu i korerotia i mua e nga apotoro a to tatou Ariki, a Ihu Karaiti;
Ama siz, sevgili kardeşlerim, Rabbimiz İsa Mesih’in elçileri tarafından önceden söylenen sözleri anımsayın.
I mea hoki ratou ki a koutou, Tera e puta mai te hunga whakamanumanu a te wa whakamutunga, e haere ana i runga i o ratou hiahia karakiakore.
[] Size demişlerdi ki, “Dünyanın son günlerinde alay edenler, tanrısızlığa yönelip kendi tutkularına göre yaşayanlar olacaktır.”
Na enei nga titorehanga, he hunga hiahia hoki ki te kikokiko kahore nei i a ratou te Wairua.
Bunlar bölücü, insan doğasıyla sınırlı, Kutsal Ruh’tan yoksun kişilerdir.
Ko koutou ia, e nga hoa aroha, hanga ake koutou hei whare ki runga ki to koutou whakapono tapu rawa, me te inoi ano i roto i te Wairua Tapu,
Ama siz, sevgili kardeşlerim, kendinizi tümden kutsal olan imanınızın temeli üzerinde geliştirin. Kutsal Ruh’un yönetiminde dua edin.
Me te tiaki ano i a koutou i runga i te aroha o te Atua, me te tatari ano ki te mahi tohu a to tatou Ariki, a Ihu Karaiti, a te ora tonu ra ano.
Rabbimiz İsa Mesih’in sizi sonsuz yaşama kavuşturacak olan merhametini beklerken kendinizi Tanrı’nın sevgisinde koruyun.
Ko etahi ano tohungia, e ruarua tonu nei nga whakaaro.
Kimi kararsızlara merhamet edin.
Ko etahi me whakaora, ka to mai i roto i te kapura; a ko etahi tohungia i runga i te mataku; me te weriweri rawa ki te kakahu i poke i te kikokiko.
Kimini ateşten çekip kurtarın. Kimine de korkuyla merhamet edin. Ama günahlı bir bedenin lekelediği giysiden bile tiksinin.
Na, ki te mea kaha ki te tiaki i a koutou kei hinga, ki te whakatu hoki i a koutou ki te aroaro o tona kororia, he mea kohakore i runga i te hari whakaharahara,
Kurtarıcımız tek Tanrı, sizi düşmekten alıkoyacak, büyük sevinç içinde lekesiz olarak yüce huzuruna çıkaracak güçtedir. Yücelik, ululuk, güç ve yetki Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bütün çağlardan önce, şimdi ve bütün çağlar boyunca Tanrı’nın olsun! Amin.
Ki a ia, ko ia anake nei te Atua, ki to tatou Kaiwhakaora, i roto i a ihu Karaiti, i to tatou Ariki, waiho atu i a ia te kororia, te nui, te kaha, te mana, i mua atu o nga wa katoa, aianei, a ake ake. Amine.
Kurtarıcımız tek Tanrı, sizi düşmekten alıkoyacak, büyük sevinç içinde lekesiz olarak yüce huzuruna çıkaracak güçtedir. Yücelik, ululuk, güç ve yetki Rabbimiz İsa Mesih aracılığıyla bütün çağlardan önce, şimdi ve bütün çağlar boyunca Tanrı’nın olsun! Amin.