Na ka whakaaro ahau, me whakaatu ki a koe, me te ki atu, Mau e hoko i te aroaro o nga tangata e noho nei, i te aroaro ano hoki o nga kaumatua o toku iwi. Ki te hokona e koe, hokona: a ki te kahore e hokona, korerotia mai ki ahau, kia mohio ai aha u: kahore hoki he tangata hei hoko, ko koe anake, a ko ahau to muri i a koe. Na ka mea tera, Maku e hoko.
Ben de burada oturanların ve halkımın ileri gelenlerinin önünde bunu satın alman için durumu sana açayım dedim. Yakın akrabalık görevini yapmak istiyorsan, yap. Ama sen akrabalık görevini yerine getirmeyeceksen, söyle de bileyim. Çünkü bu görevi yapmak önce sana düşer. Senden sonra ben gelirim.” Adam, “Yakın akrabalık görevini ben yaparım” diye karşılık verdi.