Du kaldes ej mer "den forladte", dit Land "den ensomme"; nej, "Velbehag" kaldes du selv, og dit Land kaldes "Hustru". Thi HERREN har Velbehag i dig, dit Land skal ægtes.
Artık sana “Terk edilmiş”,
Ülkene “Virane” denmeyecek;
Bunun yerine sana “Sevdiğim”,
Ülkene “Evli” denecek.
Çünkü RAB seni seviyor,
Ülken de evli sayılacak.
Jeg sætter Vægtere på dine Mure, Jerusalem; ingen Sinde bag eller Nat skal de tie. I, som minder HERREN, und jer ej Ro
Ey Yeruşalim, surlarına bekçiler diktim,
Gece gündüz hiç susmayacaklar.
Ey RAB’be sözünü anımsatanlar, Yeruşalim’i pekiştirene,
Onu yeryüzünün övüncü kılana dek
Durup dinlenmeden RAB’be yakarın, O’na rahat vermeyin.
og lad ham ikke i Ro, før han bygger Jerusalem, før han får gjort Jerusalem til Pris på Jorden.
Ey Yeruşalim, surlarına bekçiler diktim,
Gece gündüz hiç susmayacaklar.
Ey RAB’be sözünü anımsatanlar, Yeruşalim’i pekiştirene,
Onu yeryüzünün övüncü kılana dek
Durup dinlenmeden RAB’be yakarın, O’na rahat vermeyin.