RAB meshettiği kişiye,
Sağ elinden tuttuğu Koreş’e sesleniyor.
Uluslara onun önünde baş eğdirecek,
Kralları silahsızlandıracak,
Bir daha kapanmayacak kapılar açacak.
Ona şöyle diyor:
Seni adınla çağıranın
Ben RAB, İsrail’in Tanrısı olduğumu anlayasın diye
Karanlıkta kalmış hazineleri,
Gizli yerlerde saklı zenginlikleri sana vereceğim.
Ey gökler, yukarıdan doğruluk damlatın,
Ey bulutlar, doğruluk yağdırın.
Toprak yarılsın, kurtuluş meyvesi versin,
Onunla birlikte doğruluk yetiştirsin.
Bunları yaratan RAB benim.”
İsrail’in Kutsalı,
Ona biçim veren RAB diyor ki,
“Çocuklarımın geleceği hakkında beni sorgulayabilir,
Ellerimin yapıtları hakkında bana buyruk verebilir misiniz?
Koreş’i doğrulukla harekete geçirecek,
Yollarını düzleyeceğim.
Kentimi o onaracak,
Sürgünlerimi ücret ya da ödül almadan o özgür kılacak.”
Böyle diyor Her Şeye Egemen RAB.
RAB diyor ki,
“Mısır’ın ürettikleri,
Kûş’un ticaret gelirleri
Ve uzun boylu Sevalılar size gelecek, sizin olacak.
Zincire vurulmuş olarak ardınızsıra yürüyecekler.
Önünüzde yere kapanıp yalvaracaklar:
‘Tanrı yalnız sizinledir,
Başkası, başka Tanrı yok.’ ”
Çünkü gökleri yaratan RAB,
Dünyayı yaratıp biçimlendiren, pekiştiren,
Üzerinde yaşanmasın diye değil, yaşansın diye
Biçimlendiren RAB –Tanrı O’dur– şöyle diyor:
“RAB benim, başkası yok.
Ben gizlide,
Karanlıklar ülkesinin bir köşesinde konuşmadım.
Yakup soyuna, ‘Beni olmayacak yerlerde arayın’ demedim.
Doğru olanı söyleyen, adil olanı bildiren RAB benim.”
Konuşun, davanızı sunun,
Birbirinize danışın.
Bunları çok önceden duyurup bildiren kim?
Ben RAB, bildirmedim mi?
Benden başka Tanrı yok, adil Tanrı ve Kurtarıcı benim.
Yok benden başkası.