“Nereye gidiyorsun?” diye sordum. Adam, “Yeruşalim’i ölçmeye, genişliğinin, uzunluğunun ne kadar olduğunu öğrenmeye gidiyorum” diye yanıtladı.
L'am întrebat: ,,Unde te duci?`` Şi el mi -a zis: ,,Mă duc să măsor Ierusalimul, ca să văd ce lăţime şi ce lungime are.``