“ ‘Hangi ulus ya da krallık Babil Kralı Nebukadnessar’a kulluk edip boyunduruğuna girmezse, o ulusu onun eline teslim edene dek kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla cezalandıracağım, diyor RAB.
Yahuda Kralı Sidkiya’ya bütün bu sözleri ilettim. Dedim ki, “Boyunlarınızı Babil Kralı’nın boyunduruğu altına koyun. Ona ve halkına kulluk edin ki sağ kalasınız.
‘Onları ben göndermedim’ diyor RAB, ‘Adımla yalan peygamberlik ediyorlar. Bu yüzden sizi de size peygamberlik eden peygamberleri de süreceğim, hepiniz yok olacaksınız.’ ”
Sonra kâhinlerle halka şöyle dedim: “RAB diyor ki, ‘İşte RAB’bin Tapınağı’nın eşyaları yakında Babil’den geri getirilecek’ diyen peygamberlerinize kulak asmayın. Onlar size yalan peygamberlik ediyorlar.
Eğer bunlar peygamberse ve RAB’bin sözü onlardaysa, RAB’bin Tapınağı’nda, Yahuda Kralı’nın sarayında ve Yeruşalim’de kalan eşyalar Babil’e götürülmesin diye Her Şeye Egemen RAB’be yalvarsınlar.
“Çünkü Babil Kralı Nebukadnessar Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin’i Yahuda ve Yeruşalim soylularıyla birlikte Yeruşalim’den Babil’e sürdüğünde alıp götürmediği sütunlar, havuz, ayaklıklar ve kentte kalan öbür eşyalar için Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor.
“Çünkü Babil Kralı Nebukadnessar Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yehoyakin’i Yahuda ve Yeruşalim soylularıyla birlikte Yeruşalim’den Babil’e sürdüğünde alıp götürmediği sütunlar, havuz, ayaklıklar ve kentte kalan öbür eşyalar için Her Şeye Egemen RAB şöyle diyor.